Sevgili anneler ve babalar… çocuklarınızın ağız ve diş sağlığının kaderinin aslında sizin ellerinizde olduğunu biliyor muydunuz? Okul öncesi dönemde, çocuklarınızın ağız ve diş sağlığı ile ne kadar fazla ilgilenir, onlara ne kadar erken diş fırçalama alışkanlığı kazandırırsanız, çocuklarınızın ömür boyunca sağlıklı dişleri olmasına o kadar katkıda bulunmuş olacaksınız. Çocuğunuz ilk dişi çıktığı andan itibaren fırçalamaya başlamalısınız. Önce bebek fırçaları ve diş kaşıma işlevinide gören fırçalardan yararlanabilirsiniz daha sonra 0-3 yaş için özel tasarlanmış fırçalardan faydalanabilirsiniz. İlk daimi dişler ise 6 yaşında sürerler ve çoğunlukla süt dişleri ile karıştırıldıkları için yetersiz ağız ve diş bakımı sonucu çürüyebilirler. Çocuğunuz ilkokula başlayana kadar dişler önce sizin tarafınızdan fırçalanmalı,daha sonra çocuğunuz fırçalamalıdır ve sizin tarafınızdan kontrol edilmelidir.Bu dönemde süt dişleri değişmekte olduğundan,yeni süren daimi dişler korunmalıdır.
Gelelim çürük konusuna, çürük aslında nedir?.. Öncelikle bu basit ama etkili bilgiyi paylaşayım sizlerle ; çürük transfer olabilen bir enfeksiyon hastalığıdır. Annelerin ve anne adaylarının asla unutmaması gereken bilgilerden biri budur. Yani sizin ağız ve diş sağlığınız ile bebeğinizin ağız ve diş sağlığı aslında birbirine bağlıdır. Sizin hamileyken ağız ve diş sağlığına verdiğiniz önem; çocuğunuzun gelecekteki ağız ve diş sağlığıyla ve oluşabilecek çürükler ile doğrudan ilgilidir. Bu bağlantı hamilelikten itibaren başlar. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki, hamileliğinde dişeti hastalıkları tablosu görülen annelerde; erken doğum riski ve bebeğin düşük doğum ağırlığı ile doğması gibi durumlar ortaya çıkmaktadır. Bir anne adayının en son karşılaşmak isteyeceği bu iki duruma, sadece hamileliği öncesinde veya esnasında diş hekimi kontrolüne gitmemiş olmasının sebep olduğunu biliyor muydunuz?
Erken çocukluk çağı çürüğünü için; 6 yaşından önce dolgulu veya çekilmiş bir süt dişi olması diyebiliriz.0-3 yaş grubunda bu tabloyla karşılaşıyorsak eğer; şiddetli erken çocukluk çağı çürüğü diyebiliriz. Şiddetli EÇÇ sebep olan ana faktörler aslında anne tarafından önlenebilecek durumlardır. Örnek verecek olursak; anne sütü vererek uyutmak ,uzun süre anne sütü vermek(18 aydan sonra uyku aralarında emzirilmemelidir), uyumadan önce şekerli mama veya süt içirmek.. gibi. Tabi bunların yanısıra etkili olan faktörler; genetik , çevresel,sosyoekonomik olarak sıralanabilir.Erken çocukluk çağı çürüklerinin, çocuğun gelecekteki ağız ve diş sağlığına zemin hazırladığının bilincinde olmak, ebeveynlere düşen en büyük görevdir.Bu bilincin ışığında, hamilelikten itibaren düzenli ağız ve diş bakımı ve diş hekimi ziyaretleri ile, hem kendi oral hijyeninizi maksimum seviyeye çıkartabilirsiniz hemde çocuğunuzun ömrü boyunca yaşayacağı ağız ve diş sağlığı ile ilgili problemleri minimuma indirebilirsiniz.
Hamilelikte değişen hormon düzeyleri dişeti sağlığını etkileyebilmekte, mide bulantıları ise anne adaylarını diş fırçalamaktan uzaklaştırabilmektedir. Bu durumda dişeti hastalıkları kaçınılmaz olur. Biz diş hekimleri, anne adaylarına bebeklerinin ağız ve diş sağlığı ile kendi ağız ve diş sağlıklarının bağlantısını anlatmalı ve hamilelikleri süresince düzenli kontrollerine gelmeleri konusunda teşvik etmeliyiz. Toplumumuzda ‘’Anne her doğum yaptığında bir dişini kaybeder’’ gibi bir yanlış inanış mevcuttur. Hamilelik sürecinde düzenli ağız ve diş bakımı kontrolleri ile bunu önleyebileceğimizi anne adaylarına anlatmalıyız.Anneleri bu konuda bilinçlendirmek ve bilgilendirmek yaşanabilecek sıkıntıları en aza indirmenin en güzel yoludur. Bu şekilde erken çocukluk çağı çürüklerinin oluşmasınıda azaltabiliriz.
Değerli fikirlerini benimle paylaşan ve bu yazıyı sizler için derlememde bana çalışmaları ile yol gösteren değerli hocam Buğra Özen’ e sonsuz teşekkürlerimle..
