Kadın sohbetlerinin en baş konusudur diyet !
Şöyle 3–5 kadın bir araya geldi mi alınan kiloların hesabı masaya yatırılır.
Kurtuluş reçetelerinin seri üretimi başlar. Lokman hekimlere başvurulur aktar kapıları aşındırılır.
Kirazın sapı, üzümün çöpü, kekiğin yağı tek tek gözden geçirilir. Aktifi pasifi jimnastiği, stepi platesi topu bir bir denenir.
Gazete, dergi, internet, sağ köşe, sol köşe yanar söner reklam bandı, mucize dolu eritir eritmez kapsülünden medet umulur. Cüzdanları yakar yağları yakamaz olur.
Hepte metabolizmaya kabahat buluruz ‘’ yok anacığım su içsem yarıyor, çok tembel benim ki yakamıyor ‘’diye hayıflanırken hiç denilmez ki ben o suyu içmeden önce tencereler ile dost tavalarla kardeş oldum J
Yaz gelir güneş yakar plajlara özlem artar, mayon bikinin dolapta asılı masum masun sana bakar.Mağazalar dolaşılır “ay ben normalde S dim ama XL tam oturdu Allah Allah kesimleri de dar yaptılar artık” diye aynalarla konuşur oluruz.
Ah bir de içine girebilsen ama nerde, metabolizman sana inat edercesine yavaşlarda yavaşlar.
Vay be kardeşim bu metabolizma nasıl bir şeydir; niye söz dinlemez verilen görevi yerine getirmez çekilen ezaya merhamet etmez ‘’eritsene şu göbeği inceltsene şu baseni ‘’zor mu kullanmak lazım ne, baksanıza tatlı dilden de anlamıyor kerata J
Balık baştan kokar misali en başa dönelim o zaman bizim beyne az gözdağı verip ince ayar çekelim ‘’bana bak söz dinlesene sen biraz, zırt pırt aşındırmasana midemi açtırtmasana iştahımı, aldırtmasana şu kaloriyi su içeceğim korkuyorum yarıyor senin yüzünden L
Ama nerde söz dinler mi ki, artık alışmış bi kere çok yüzde vermişsen vay haline!
Elde tartı mezura aynalara düşman masalara dost Jçalıştın çabaladın, baktın olmadı yaktın olmadı, çal o zaman bir estetikçi kapısı söyle sende şarkını ‘’ hüp diye içine çek beni taş gibi et bedenimi ‘’ :)
