Hayatınızda hep 2 yolunuz vardır. Kazanır ya da kaybedersiniz. Yani hayat sadece 2 şeyden oluşur; olumlu ve olumsuz şeylerden. Var ya da yok, iyi ya da kötü, mutlu ya da mutsuz, zengin ya da fakir gibi..
Tercih tamamen sizin.
Hemen elinize bir kağıt ve kalem alın, hayatınızdaki olumlu ya da olumsuz şeylerin listesini yapın. Hangisi daha çok?
Olumlular mı? Yoksa olumsuzlar mı?
Bu sizin tercihinizdi biliyorsunuz. Cevabınız ne olursa olsun olumlular olmalı. Neden mi? Çünkü En büyük etken sizin VARLIĞINIZ. Ne mutlu ki nefes alıyorsunuz. Bundan daha değerli bir şey var mı? Tabi ki hayır. Artık her şeyi başarabilirsiniz. Çünkü varsınız. Bütün güzellikler için tek etken sizsiniz.
Hadi işe kendi varlığımızı kabul etmekle başlayalım. İyi ki varım. Kendimi seviyorum. Ben kendimi seversem, herkesi sevebilirim ve herkeste beni sevebilir. Sevginin gücünü yeniden keşfetmeye gerek yok. Tarih bunu yazıyor zaten. Atasözleri, filozoflar, liderler, alimler sevginin gücünden bahsediyor. Çünkü sevgi olmazsa, yaşam olmaz. Mesela; ünlü bir heykeltraşın sanatına sevgisi olmasaydı bir başyapıt olan heykellerini yapamazdı.
Hayat, bahçıvanın bahçesiyle olan ilişkisine benziyor. Bahçıvan çiçeklerine sevgisini vermezse çiçekleri ölür. Siz de kendi hayatınıza sevginizi vermezseniz, siz ve çevrenizdekiler için yaşamın bir anlamı olmaz. Her şey zincirin halkaları gibidir. Siz ve çevreniz gibi. Sen ve ben gibi, bir halka olmazsa zincir olmaz. Bu yaşamın içerisinde hep birlikteyiz, birbirimize bağlıyız.
Yaşamdaki her şey bir çekim alanı içerisinde. Gezegenler, insanlar, düşünceler, organlar, her şey. Yaşamın kendisi bir çekim alanı. Bunu keşfetmek için illa kafamıza ağaçtan elma düşmesine gerek yok sanırım. Newton’a sonsuz teşekkürler.
Newton “ Her etki için, ona eşit ve zıt yönlü bir tepki vardır.” Kısacası etkiye tepki kuralı.. neyi verirseniz onu alırsınız. İyi düşünün, iyi hissedin ve iyi yaşayın.