Aliyev'den Dikkat Çeken Mesaj: Türkiye ve İsrail Azerbaycan’ın Yakın Dostu
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Türkiye ve İsrail’i “yakın dost” olarak nitelendirmesi, bölgedeki diplomatik dengelere dair yeni bir tartışmayı gündeme taşıdı. ADA Üniversitesi’nde düzenlenen Yeni Bir Dünya Düzenine Doğru forumunda konuşan Aliyev, iki ülkeyle ilişkilerinin uzun yıllardır farklı kriz dönemlerinde test edildiğini belirtti. Aliyev’in sözleri ve Gazze’de yaşananlara karşı Bakü yönetiminin sessizliği, “Azerbaycan-İsrail dostluğu nereden geliyor?” sorusunu yeniden gündeme taşıdı.
Sessizlik Tartışması ve İsrail ile Stratejik Ortaklık
Gazze’deki çatışmalar nedeniyle İsrail’e karşı birçok Müslüman ülkeden sert tepkiler gelirken, Azerbaycan’ın bu süreçte sessiz kalması dikkat çekti. Azerbaycan’ın İsrail ile sürdürdüğü ilişkiler yalnızca diplomatik boyutla sınırlı değil; savunma sanayii, enerji, teknoloji ve istihbarat alanlarındaki iş birlikleriyle derinleşmiş durumda. Bakü’nün bu stratejik tercihi, İsrail ile olan ilişkileri bir güvenlik politikası düzeyine taşıyor.
Karabağ Savaşında Sağlanan Destek Belirleyici Oldu
İsrail, 2020 yılında Azerbaycan’ın Ermenistan ile yaşadığı Dağlık Karabağ Savaşı’nda sağladığı insansız hava araçları ve diğer savunma sistemleriyle sahadaki dengeyi Bakü lehine değiştiren ülkelerden biri oldu. Bu askeri iş birliği savaş sonrası dönemde daha da pekişti. İsrailli şirketlerin Karabağ’ın yeniden inşasında üstlendiği rol, bu yakınlaşmanın sivil alana da taşındığını gösteriyor.
Enerji ve Ticarette Yoğun Bağlantı
İsrail, Azerbaycan’dan düzenli olarak petrol tedarik eden ülkelerin başında geliyor. Azerbaycan da, İsrail pazarına yönelik enerji ihracatında önemli bir paya sahip. İki ülke arasında doğrudan uçuşların başlaması, diplomatik temasların sıklaşması ve karşılıklı yatırımlar, ilişkilerin kapsamını daha da genişletmiş durumda.
İran Etkisi: Bölgesel Gerginlik ve Güvenlik Kaygısı
Bakü-Tahran hattındaki gerilim, Azerbaycan’ın İsrail ile kurduğu stratejik ittifakın arka planında önemli bir etken olarak öne çıkıyor. İran’ın Ermenistan’a verdiği destek ve Azerbaycan’daki dini yapılar üzerindeki etkisi, Bakü’nün Tel Aviv ile iş birliğini bir güvenlik önlemi olarak görmesine neden oldu. Bu durum, Azerbaycan’ın İsrail ile ilişkilerini yalnızca ekonomik ya da askeri değil, bölgesel denge açısından da vazgeçilmez bir ortaklık olarak değerlendirmesine yol açtı.
Kamuoyu Tepkili, Hükümet Sessiz
İsrail’e yönelik kamuoyu tepkileri Azerbaycan’da zaman zaman dile getirilse de, hükümet bu tepkileri büyük ölçüde sınırlı tutuyor. Filistin’e yönelik destek açıklamaları sembolik düzeyde kalırken, İsrail karşıtı gösteriler genellikle engelleniyor. Aliyev yönetimi, ilişkileri kamuoyunun baskısından uzak bir düzlemde yürütmeyi tercih ediyor.
Türkiye ile Ayrışma Noktası
Azerbaycan’ın İsrail’e yönelik yaklaşımı, bu ülkenin en yakın müttefiklerinden biri olan Türkiye ile önemli bir farklılık oluşturuyor. Ankara, Gazze’deki sivil kayıplar ve İsrail’in politikaları nedeniyle açık ve sert eleştiriler yöneltirken, Bakü yönetimi daha temkinli bir çizgide ilerliyor. Ancak Aliyev’in sözleri, Türkiye-İsrail ilişkilerindeki olası gerilimlerin de Azerbaycan tarafından dikkatle takip edildiğini ortaya koyuyor.
Sonuç: Sessizlik Stratejik İş Birliğinin Yansıması
Azerbaycan’ın İsrail ile sürdürdüğü güçlü iş birliği, Gazze’deki savaş karşısında gösterilen sessizliği açıklayan temel faktör olarak öne çıkıyor. Bu durum, Bakü’nün bölgesel güvenlik ve dış politika önceliklerinin, insani krizler karşısındaki duruşunu şekillendirdiğini gösteriyor. Aliyev’in forumdaki mesajı ise, Azerbaycan’ın bu stratejik dengeyi bozmadan sürdüreceğinin bir işareti olarak değerlendiriliyor.